Hemanjiom Tedavisi

0
2312

Plastik cerrahi denilince insanların aklına estetik kaygılar geliyor. Çocuklarda ve gençlerde baş gösteren bazı hastalıklar vardır. Bu hastalıklardan bir tanesi de hemanjiom hastalığıdır. Nasıl bir hastalıktır? Kimlerde görülür? Nasıl görülür ve biz gördüğümüzde anlayabilir miyiz?

Hayatın döngüsü içerisinde insanların karşılaşabileceği hastalıklardan bir tanesidir. Hemanjiomların bir grubu hayatın bir bölümünde çıkıyor sanki insan ömrü gibi büyüyor, gelişiyor ve belli bir yaşa gelince kayboluyor. Bir grubu da doğum sırasında fark ediliyor. Zaman içerisinde büyüyor ancak belirli bir süre sonra gerileme görünmüyor. Yani insani hayatı gibi olmuyor. Bu grup diğerine göre daha az görülüyor.

Ama bizim için Hemanjiom tanısı koymak için sorduğumuz soru çocuğunuz doğduğunda bu var mıydı?

Hemanjiomu gördüğümüzde nasıl anlarız?

Görüntüsü genellikle kırmızı veya mor renkte deride diğer deriden farklı bir renk ve kıvamda olan çoğu zamanda normal deriden kabarık olan bulunduğu yere göre şekli ve boyutu değişken kıpkırmızı veya mor renkli bazen karaciğer renginde bazen nar çiçeği renginde olan lezyonlardır. Halk arasında denir ki damar yumağı varmış. Hatta bazı anneler ben hamileyken herhalde şunu ya da bunu yemişim ondan olmuş doğru mu der. Aslında alakası yoktur ama görüntü olarak kırmızı ve kabarık olması yönüyle fark edilir.

Doktora başvurduğunda bunlar yok edilebilir mi?

Tıp ve bilim geliştiği sürece yeni tedavi yöntemleri ve yaklaşımlar da gündeme geliyor. Bugün dünden çok daha başarılıyız ve daha fazla gelişimsel olmayan cerrahi girişim olmadan yapabileceğimiz teknikler gelişti. Hepsini yok ediyoruz demek isterdik ama bunu her lezyon için veya tür için söylemek mümkün değil. Tabi ki iyi sonuç alınıyor, hastalar mutlu ediliyor, hayati sorunla yüz yüze gelenleri hayati sorun olmaktan çıkarılıyor ancak bazen de hayatı boyunca bir estetik sorun olarak kalmaya devam ediyor.

Vasküler malformasyon ile Hemanjiom nasıl ayırt edilir?

İkisini ayırt etmek çok da kolay olmuyor. Kaba hatlarıyla iki ayrı kefeye koyduğumuzda hemanjiom doğumda fark edilmeyip, doğumdan sonraki haftalar içerisinde beliren ve giderek büyüyen, iki yaşlarında en büyük seviyesine ulaşan ve sonra zamanla bir şekilde gerileyerek 10-12 yaşlarında kendiliğinden kaybolan bir gruptur ve bu bizim arzu ettiğimiz bir durumdur. Bunu tedavi ile gerilemesini hızlandırarak daha erken yaşlarda yok olması sağlanabiliyor. Ama bir grubu var ki bunlar yıllar geçse de değişmiyorlar ve 12 yaşına kadar gerilemiyor ise tedavi şekli değiştiriliyor.

Vasküler malformasyonda ise damar yapısında bir yapılanma oluyor. Bir ağaç düşünün ağacın ince dalları, yaprakları gibi vücutta da böyle bir dallanma var. Vasküler malformasyonda bu olmuyor. Aynı sünger gibi sanki her yerde bir damar var ve anormal damar yapılanması ile ilişkili olup doğuştan görülür. Ayrıca hemanjiomda damarın endeteli dediğimiz katı çok katlı oluyor ve çok hızlı bölünüyor. Bu incelendiğinde hastalığın ayrımı yapılıyor. Bunların tedavileri hem medikal yani ilaç, hem radyolojinin girişimsel müdahalelerini hem de plastik cerrahinin hem estetik hem de o lezyonun çıkarılması yönünde cerrahi müdahalesiyle kombine edilmesi gereken aslında çok aşamalı çok basamaklı ve çok seanslı bir tedavi programı protokolü uygulanıyor. Onun için bu hastalıkların tanı ve tedavisi uzmanların katıldığı bir ekip tarafından yönlendirilip yol haritasının belirlendiği ve çizildiği bir tedavi biçimi olmalıdır. Böyle olursa ancak başarılı oluyor. Çünkü süre içerisinde tedavide kullanılan malzeme değişiyor.

Bir zamanlar insanların kalp hızlarının çok arttığında onu azaltmak için kullanılan bir ilaç var. Mesela bu ilaçlar verildiğinde bazı hemanjion gruplarında daha erken yaşlarda yok olduğu görülmüştür. Yani bir hemanjiom 10 yaşında yok olacaksa bu tedaviyle 5 yaşında bile yok olabiliyor.

Bu tip rahatsızlıkları olan bebek ve çocuklar ileride sağlık sorunları yaşar mı?

Bazı lezyonlar var ki yeri ve boyutu hayati önem taşıyor. Hastanın bazen ağzında, büyük abdestini yapacağı yerde, gözünde olabiliyor. O zaman bu çocukların görmesi, tuvalet ihtiyaçlarının karşılaması, yemesi, soluması gibi her türlü fonksiyonu etkiliyor ve çok hayati önem taşıyor. Bu yüzden hasta 12 yaşına kadar beklemesi gibi bir durum olamamalıdır. Bazen de o kadar büyük oluyor ki hasta kalp yetmezliğine girebiliyor. Çocuk büyüyemiyor, yoğun bakımdan çıkamıyor.

Her çocukta başımıza gelebilir mi? Genetik faktörler de var mı?

Aslında çok bilinen bir tanı yok. Bazı hastalıkların beraberinde olan bir durum bu. Mesela prematüre doğan çocukların üçte birinde hemanjiom veya vasküler malformasyon görülüyor. Bu oran da hiç de azımsanmayacak kadar yüksek. Şu genden şu kromozomdan dolayı ortaya çıkıyor diye bilinen bir faktör yok. Birçok etken suçlanabiliyor. Basit bir leke şeklinde olanlar estetik kaygı oluşturmasın diye geliyorlar. Yetişkinlerin bazılarında kafasının bir bölümü kapsaması kendisini psikoloji olarak rahatsız ediyor. Sanki bütün insanlar ona bakıyormuş hissine kapılıyorlar. Hastaların büyük bir çoğunluğunu da bu gruplar oluşturuyor.

Küçüklükte başlayan hastalığı umursamayıp 30-40 yaşlarında tedavi olan var mı?

Daha erken müdahale daha iyi sonuç alınmasını sağlıyor. Geç kalmakla daha kötü oldu değil de daha iyi sonuç alınabilir fırsatı daha erken yaşlarda yapılsaydı daha iyi olabilirdi diyerek fırsatı biraz geriye ötelemiş oluyoruz. Bazı vasküler malformasyonlar gebelikle tetikleniyor. Özellikle bayan hastalarda çocukluğunda ve yetişkinliğinde sorun olmamasına karşın doğurganlık çağına geldiğinde, hamilelikle gündeme geldiğinde bunlar büyüyüp öncekinden daha kötü hale gelebiliyorlar. Çünkü gebelik hormonları bunları büyütebiliyor. Zamanında gelmek tabi ki önemli ama bir hanımın vasküler malformasyonu varsa gebeliği bir düşünmesi ya da onu bir daha göz önüne almasında fayda var.

10-15 yaşında tedavi olsa yine mi gebelikte sorun yaşar?

Tümüyle yok edilmiyor. Evde kullandığınız iki farklı kumaş arasındaki fark neyse doku da orjinalinden farklı. Biz o kumaşı tümüyle yok edip atıp, orjinalini getiremediğimiz sürece geride az yada çok bu odaklardan kalıyor. Ya yer çekimi itibariyle, ya yaşı itibariyle bunlar tekrar büyümeye başlayabiliyor. Düşünün ki anormal kan akımı ve damar yumağı var siz bunların görebildiğinizi bir miktarını temizleyebiliyor veya susturuyorsunuz ama bir miktarı mutlaka kalıyor ve kalmak zorunda.

Bu hastalık 20-30 yaşlarında da meydana gelebilir mi?

Sonradan çıkmıyor. Ya bunlar doğuşta var oluyor ya da doğumdan sonraki erken dönemlerde ortaya çıkıyor. Kaza geçirmiş, travma geçirmiş, bir yerini çarpışsa ve orada anormal bir şekilde atardamar ve toplardamar arasında bir köprü ortaya çıkıyor. Bu durumda da aynı şekilde büyüyen ve kabarık damarsal lezyonlar olabiliyor.

Anne ve babalar çocuklarında veya kendilerinde bu hastalığı gördüklerinde ne yapmalılar?

Aileler sakin olmalı ve paniğe kapılmamalıdırlar. Büyük yada küçük ne türden bir lezyon yada bir sorun gördülerse uygun bir merkeze gitmelerini öneriyorum. Çünkü Türkiye’de maalesef hemanjiom ve vasküler malformasyon ile uğraşan çok fazla merkez yok. Yada çok fazla vakası, deneyi ve tecrübesi olan bir merkez yok. Çok fazla sayıda olmamakla beraber ülkemizde bu işle uğraşan birikimli hekimler de var. Ayrıca ertelememeleri gerekir. Halk arasında bilimsel olmayan ifadeler var. Bunlara kesinlikle itibar edilmemelidir. Özetle hemanjiom tanısı kondu ise hayati risk yoksa çocuklarına  müdahale ettirmemeleri gerektiğini söylemeliyiz. Bu hastalığın en etkili çözümü küçük ilaçlar ve kontrollerle beklemektir.